Perşembe, Haziran 12, 2008

Cemil Meriç

Bu yazı, Cemil Meriç kitapları ile büyümüş birinin, Üstadın vefatının 21.seneyi devriyesinde, sadece ondan bahsetmek isteğiyle kaleme alınmıştır. Cemil Meriç`in hayat hikâyesini birçok yerde bulabilirsiniz. O yüzden kronolojik bir anlatıma burada girmeyeceğim.

Üstat ile tanışmam merhum Hüseyin Akdan`ın kütüphanesinde dolaştığım bir güne rastlar. Ayakta sayfalarını çevirirken şaşırmış ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar okumuştum Mağaradakiler’i. Daha sonra da Cemil Meriç`i hiç okumamış dostlarıma tavsiyem Bu Ülke ve Mağaradakiler ile başlamaları yönünde olmuştur.

Siyaset bilmi ve tarihi ile yoğun olarak ilgilendiğimi sandığım o günlerde, böylesine bir bakış ve böylesine tanımlamalar dahası çok ciddi bir bilgi birikimi beni sarsmıştı. Evet, Cemil Meriç okuyucusu yazarın bilgi birikimini tüm ciddiyeti ve büyüklüğü ile hisseder. Bunu söylerken sakın yanlış anlaşılmasın, Cemil Bey bunu ne kadar kitap okuduğunu ispatlamaya çalışan alık aydınlar gibi kitap listeleyerek yapmaz. Hatta sizi belirli bir birikimde varsayarak konuşur. Raskolnikov ya da herhangi bir roman karakterini veya tarih sahnesinde yer almış herhangi bir komutan ya da filozofu siz zaten detayları ile bilmiş, öğrenmiş ve üzerinde düşünmüş olmalısınız. Sizi böyle kabul eder. İşte bu sayede Cemil Meriç okumaya ve anlamaya çalışan birisi kendini daha çok ve daha çok okurken bulur. Ne okursanız okuyun, Cemil Meriç karşısında okuduklarınızın yetersiz olduğu hissinden kurtulamazsınız.
devamı için tıklayın

Hiç yorum yok: