Çarşamba, Temmuz 25, 2007

Entelijansiya..

Lise'yi geçip sağda Danışmen geçidine girin( bu arada geçidin ismi değişmiş bu aralar, anlamadım niye?) Mustafa Amca Jeans 'e varmadan solda bir sahaf var, bu zatı muhterem genelde orada kitapların üstünde yatar.. Sahaf kedilerinin kendine has havası ile benimle pek ilgilnenmez. Lakin objektiflerin dayanılmaz cazibesine biraz da olsa kapılıp gözlerini araladı ve ben deklanşöre bastım..Saygılar sevgiler Entelijansiya kedimize..

Salı, Temmuz 17, 2007

KERPE

Bıktım arkadaş seçim, sıcak, iş güç... Ama çok da vaktim yok, dendiği an akla gelen bir kaç yerden biri Kerpe`yi anlatacağım şimdi size. Arabanız yok ya da tercih etmiyorsanız Yapacağınız en mantıklı hareket, Harem`e gitmek ve kendinize Gürkan Turizm`den bir bilet almak. Çünkü Kerpe`ye doğrudan ve aktarma yapmadan gitmenin başka yolu yok. Diğer şirketleri seçtiğinizde Kocaeli otogarı yada Kandıra`da aktarma yapmanız gerekebilir. Gürkan Turizm Otobüslerinde tahmin ettiğiniz vasat ve rahatsız köy otobüsü profilinin üstünde idare edecek bir konfor sunuluyor. Kerpe`ye yaklaştıkça oluşan virajları, alışmış ve belkide sıkılmış kaptan şoförümüzün biraz hızlı dönmesini saymazsak.
İki buçuk saat süren yolculuğun ardından Kerpe`ye vardınız. Maraton şimdi başlıyor, çünkü hiç öyle ben İstanbul`dan geldim her şey düzgün, sistemli olsun isterim diye şehirli havalarına girmeyin. Turizmi talep eden kitlede "maceracı turist" diye bir niteleme yapılırken, Kerpe`de bu "maceracılığı" arzı sunan taraf için söyleyebiliriz. Belde halkı gayet rahat ve amatör turizmci olmaktan da rahatsız falan değiller. En iyisi bunu kabullenip öyle gidin ki canınız sıkılmasın. Örneğin, internetten pansiyon telefonu bulup 4 kişilik oda ayırttıktan sonra Kerpe`ye vardığınızda, pansiyonun sahibi bizim hiç 4 kişilik odamız olmadı diyebilir. Madem otobüs firmasının ismini zikrettik, kaçmanız gereken pansiyonuda söyleyelim de bizi referans alıp Kerpe`ye gidenlere bir iyiliğimiz dokunsun. "Kerpem Pansiyon"a uğramamanız sizin için gayet faydalı. Bizim gibi sekiz kişilik bir grupla gitmiyorsanız kalacak yer sorunu çok da yok Kerpe`de. Bir kaç iyi resmi pansiyonun(Kaptan Pansiyon gayet iyiydi) yanında,belde halkının alt ve ya üst katlarını pansiyona çevirdikleri şirin evlerde çok da fazla olmayan ücretlere kalabilirsiniz.
Kerpe`ye gidip kalacakta bir yer bulduktan sonra, denizin tadını çıkarmaya başlayabilirsiniz. Eğer serin ve bir türlü derinleşmeyen deniz ile bir probleminiz yok ise... Kandıra Belediyesinin tüm amatörlüğü ile bize sunduğu "Halk Plajı" çok kalabalık değilse denize girmek için ideal. Muhtemel Pazar günü kalabalığına yakalananlar için bir sır vereyim. Halk plajını solda bırakıp bir kaç yüz metre yolu takip ettiğiniz zaman karşınıza siz İstanbullulara layık bir sahil cafe/bar çıkacak, "Kerpe Diem". Kerpe Diem `de hem denize girebilir bir şeyler içip yiyebilirsiniz. Pazar günleri Kerpe`de görülen kalabalıktan bir anda kopup iyi müzik ve sakin bir ortam da keyif çatabilirsiniz. Kerpe`de bulunan yazlıkçılar Kerpe Diem`i keşfetmenizden biraz rahatsız bakışlar atsada, hiç sallamayıp bir buzlu çay daha söyleyin, zira fiyatlarıda gayet cazip.
Bir ara kayalıklardan atlamaya gidebilir yada arabanız varsa gelmişken birde Kefken’i gezelim diyebilirsiniz. Akşam yemeğiniz mevsimine göre balık olmasını tavsiye ederim. Karagöz ve Kerpe Diem Restaurantlar sabaha sarkan güzel muhabbetler için güzel mekanlar. Otoban trafiği ve gişe kuyruğunu hesaplayıp gidin artık, trafikte çıldırıp tatil keyfini kaçırmayın.

kurşuni renkler...

( bütün bir cemaat olarak mazoşistçe dinlediğimiz onna tunç bestesi.. öldür bizi, Sezen abla)



bir sabah saçlarını okşayıp da rüzgar izlerini sürüp de gidecek beyaz beyazve güneş aynaya baktığımda çizgilerden yeni bir yüz gösterecek üzülerek biraz yok olmaz erken daha biraz geç kalın ne olur hiç hazır değilim henüzne olur baharlarımı bırakın bir süre daha tanıdık değil bana güz yok olmaz dur dur gidemezsin gözlerimin rengi durbulutlara dönemezsin yok alamazsın beni deli zaman ömrüme o kurşuni renkleri süremezsino gün başka renkte ağaracak biliyorum ve zorla değil ya o rengi hiç sevmiyorum ne olur sanki biraz daha zaman verseniz yıllar öfkenizi hiç mi hiç anlamıyorum.



Salı, Temmuz 10, 2007

Yıllar Çok Çabuk Geçiyor

Nevermind'in Albüm Kapağındaki çocuk ne hale gelmiş...